- gizlenen
- concealed (adj.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
HASÎFE — Gizlenen kin, hased ve düşmanlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHTEFÎ — Gizlenen. Saklı, gizli. * İftira eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜKTİNN — Gizlenen, saklanan. Başkasınca gizlenip saklanmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNTEMİS — Gizlenen, saklanan. Gizli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kayıt dışı ekonomi — is., ekon. Kayda geçirilmeyerek devletten gizlenen ve bu nedenle denetlenemeyen ticari faaliyet … Çağatay Osmanlı Sözlük
nafile yere — zf. Boş yere, boşu boşuna Ekseriyetle hep şahsi hesaplardan gizlenen bu sebepleri, nafile yere böyle yükseklerde ararız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
saklı — sf. 1) Saklanmış olan Saklı, gizli demektir; sır manasına da gelir. R. H. Karay 2) Elde tutulan, mahfuz Her hakkı saklıdır. 3) Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen 4) Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi Birbirlerinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuva — is. 1) Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak O zamanlar ... mezarlıkların serviliklerine gizlenen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜNNES — (Kânis. C.) Yuvasında ve yatağında olan geyikler. * Gündüzün gizlenen, gece görünen seyyar yıldızlar. (Bak: Hunnes künnes … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHTECİB — Hicablanmış. Perdeli. Örtülü. Örtülmüş. Saklanan. Gizlenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDDESSİR — Örtünen, bürünen. Gizlenen. * Kur an ı Kerimde Peygamberimiz Resul i Ekreme (A.S.M.) Ey müddessir! diye hitâb vardır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük